Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Salı, Kasım 20, 2007

Yolun bittiği yerde...


Hayat yolumuz zaman gelir bir yerde, birilerininkiyle çakışır. Bir süre beraberce devam edersiniz aynı yolda. Sonra bir yol ayrımına gelinir. Biri bir tarafa gider, öteki başka tarafa... Uzakta da olsa, mutlu bir haberini almak sevindirir insanı, duyduğunda.

Bazen de beraber yürünen yol, birisi için biter, diğeri istese de öteye geçemez. Ayrılık kaçınılmaz olur. Yolun bittiği yerde, ötesinde ne olduğunu kimse bilemez.

Benim de bir arkadaşım vardı. O, koşmayı özlemişken, ona uçmak nasip oldu. Uçup giderken ardından bakamadım bile. Haberi geldi uzaklara. Yüreğim sızladı...

İki yıl önce bir Mayıs günü Girit'in Kurna gölünde çektiğim bu fotoğraf, duygularımı ifade eden bir sahne oldu. Göller, deniz gibi değil... Göllerde hep bir durgunluk, sükunet bulmuşumdur. Aslında şu günlerde tam da olmak istediğim yer orası.