Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Pazartesi, Nisan 30, 2007

Benim küçük balerinim :)


Bugünlerde hayatımıza yepyeni birşey girdi.
Mayacığımız bale derslerine başladı. Öyle hevesle gidiyor ki...bir sonraki dersi bekleyemiyor :)
Sıfır numara bale kıyafetlerini ve en küçük boy bale ayakkabılarını aldığımız gün denemek için bir giydik, bir daha üstünden çıkartamadık :) Onlarla yemek yedi, çizgifilm seyretti, neredeyse onlarla uyuyacaktı da :) Hergün "bale var mı?" diye soruyor. Baleye gittiğinde, kendi dersiden sonrakilerle de yapmak istiyor :) Büyük balerinleri hayranlıkla kapıdan izliyor.



Bu kadar büyük bir hevesi feda etmemek lazım düye düşündük.
Kim bilir belki de bir yıldız mı doğuyor?! :))
Şu günlerde, bizim dudaklarımızdan da Lionel Richie'nin o güzel şarkısı "Ballerina Girl" düşmüyor :)

Etiketler: ,

10 Comments:

Blogger Berceste said...

Severim ben o minik balerini :) Sanırıyorum aynı yaşlarda ben de baleye gitmiştim. Bizim bale mayomuz ve ayakkabılarımız siyah idi. Pera Palas yakınlarında özellikle bale malzemeleri satan bir dükkandan alınmıştı ve bronşit olana kadar bu aşk devam etti. Sonrasında da hayranlık olarak kaldı. O zamanlar çocuk doktorum, eğer bu işi profesyonelce yapacaksam devam etmemi, yoksa bacak kaslarımın çok gelişmesi nedeniyle estetik görünümün bozulacağını ve sonrasında kasların yerini yağın alacağını söylemişti. Ben hastalık sebebiyle devam edemedim ama meslek olarak değil de hobi olarak devam eden arkadaşlarımda da doktorumun dediklerinin gerçek oluşunu gözlemledim. Sevgiler...

4/30/2007  
Blogger Pia said...

ay cok tatlı yaaa, allah nazarlardan saklasın insallah

4/30/2007  
Blogger cenebaz said...

Maşallah, pembe bale kıyafetleri ile çpk şeker olmuş. Bu yaşta bu kadar hevesli olduğuna göre neden ileride bir yıldız olmasın ki?:)

5/01/2007  
Anonymous Adsız said...

Ah, benim oglum da Eylul'den beri bale derslerine gidiyor. Bir suru cicek icinde bir bocek. Cok sekerler!

www.elifsavas.com/blog

5/02/2007  
Blogger tata said...

Papatya'cigim, öyle yakismis ki kiyafet, ben de olsam cikartmam üzerimden. Kiz cocuklari da bir baska oluyor! Cok öpüyorum.
Sevgiler

5/02/2007  
Blogger Ferhanca said...

Çok tatalı olmuşun çok yakışmış sana pembe tütüler ..mutlu büyü..

5/02/2007  
Blogger Tijen said...

Büyümüş de bale mi yaparmış dünyanın en tatlı iki Maya'sından biri? (Geçenlerde, henüz miniğimden ayrılmadan önce, annesine diyordum ki, dünyada iki tane çok tatlı Maya var, biri bizimkisi, öteki ise Girit'te dedim biliyor musun?)
Çok yaşasın tatlıcık. Nasıl değişmiş ifadesi, büyümüş, olgunlaşmış sanki görmeyeli.
Tijen

5/02/2007  
Anonymous Adsız said...

Selam

Balerinimiz çok şeker hatta tek bacağını gençkızlar gibi hafif kırmış süper ya :)

Aile dostumuz Cenk'in blogunda yorum bırakmışsın http://www.cafefernando.com/turkce/ordan buldum. Bende sana blogumu yazayım yok yoktur. Dekorasyondan, modaya, el emeği göz nuru,yaratıcı fikirler, seyir defterim v.s.
Sevgiler

Eda Suner
www.edasuner.com

5/02/2007  
Blogger Binnur A. Ö. said...

Son zamanlarda cok duygusal bir anne oldum ben.
Gözlerim doldu bu yazıyı okurken. Benim Nehiri'im de Barbie 12 danseen prenses filmini defalarca seyretti. Ve ben de NEhir'imi balerin olarak hayal ettim.
Anne olmak böyle bir seymisi. Tüm cocukların her türlü hikayesi artık beni çok etkiliyor...

5/12/2007  
Blogger Hanife said...

Papatya'cigim,
Mesajini gorunce sevindim ve sayfana gelince ne cok sey kacirmisim diye hayiflandim. Sonunda bu guzl Maya'nin fotografinin altina yazayim dedim:)
Senin de anneler gunun kutlu olsun.
O minik ayakkabilara bayildim ben, Maya'cigin ayagina da ne yakismis.
Opuyorum bu guzeli:)

5/15/2007  

Yorum Gönder

<< Home