Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Cuma, Aralık 14, 2007

Avokadoyu ayıklamanın en kolay yolu


Önceki yazımda bergamotu o kadar yeşil görünce avokado zannedenler de oldu. Belki de avokadoyu, bu güzel ve faydalı yeşili daha yakından tanımanın zamanı gelmişti.
Ben avokadoyu Girit'e gelmeden önce de tatmıştım ama burada yetiştiği için daha sık tüketir olduk. Başta Hanya olmak üzere Girit'in doğusunda bol miktarda yetişiyor, pazarlarda taneyle değil kiloyla satılıyor. Başlangıçta onu nasıl soyacağımı bilemiyor, elma soyar gibi soyuyordum :) Sonra birgün televizyonda nasıl soyulduğunu gördüm, öğrendim. Belki zaten bilenleriniz vardır. Elinizde yalnızca incecik kabuğuyla tertemiz çekirdeğinin kaldığı bu soyma yöntemine ben bayıldım ve bunu paylaşmak istedim.

Aylar önce çektiğimiz bu video değişik bir sunum olarak karşınıza çıkıyor.


Avokadonun içerdiği E vitamini sayesinde cilti koruyucu bir etkisi olduğundan püresinden cilt maskeleri yapılıyor. Özellikle çocukların gelişimi için gerekli lifler, yüksek oranda kalsiyum, B6 ve E vitaminleri, kalp hastalıklarına karşı faydalı yağlar içeriyor.

Avokadoyu dilimler halinde salatalarınıza katabileceğiniz gibi, Meksikalıların meşhur dip sosu Guacamole olarak da hazırlayabilirsiniz. Çocuklarınıza salatadaki avokadoyu yedirmekte zorlanıyorsanız, minik minik doğranmış domates ve soğanı ekleyip bol limon sıktığınız dip sosun yanında fırında pişmiş parmak patateslerle birlikte sunun ;) Eminim bayılacaklar...

3 Comments:

Blogger ipek said...

Avokado bizim evde en çok tüketilen yiyeceklerden biri. Bu yüzden envai çeşit guacamole yapabiliyorum artık:)

Artık Akdenizde de yetiştiriliyor olmasına rağmen, buralarda her zaman iyi avokado bulmak mümkün olmuyor. senin videodakinin ebadını görünce hayretler içinde kaldım, buralardakiler daha ufak.
Senin soyma tekrniğine bir iki ekleme de benden Papatya'cığım:
o yanda görünen bıçak var ya, avokadoyu ikiye kestikten sonra , sert bir darbe ile bıçağı çekirdeğe paralel saplıyorsun (of bunu görüntüsüz anlatmak biraz zor) uç kısmını değil de keskin orta kısmı. sonra çekirdeğe saplı bıçağı döndürerek çekirdeği çıkartıyorsun.
Kabuğunu soyarken de, kaşığı kebuğun hemen kenarından daldırıp, tüm kenar boyunca gezdirirsen avokado tek parça halinde çıkıyor. Amaaan, yazdıklarımı okudum da; hiç bir şey anlaşılmıyor.
en iyisi bir video da ben çekeyim:))
çook sevgiler
ipek

12/14/2007  
Blogger tata said...

Papatya'cigim, avokada bizde cok tüketilir. Gecen gün televizyonda ilk kez tatlisinin yapildigini duydum. Programin yarisini izleyebildigimden malzemeleri alamadim, fakat program sonunda deneyenlerden ikisi begendi, ikisi begenmedi. Ben begenir miyim, bilemiyorum, en iyisi senin anlattigin sekilde bir deneyeyim.
Sevgiler

12/16/2007  
Blogger Hanife said...

Papatya'cigim,
Ben d cok severim avakadoyu. Senin gibi soyarim ben de ve Ipek gibi bicagi sertce saplayip, cekirdegini cikaririm. Ama ilk zamanlar ben de cok ugrasmistim soymak icin. Sili'li bir arkadasimda ilk Gumacomole u yiyene kadar. Sonra ondan ogrendim ve cok sever oldum..
Bu arada mutlu ve saglikli bir yeni yil dilerim, ailenle ve sevdiklerinle beraber..

1/16/2008  

Yorum Gönder

<< Home