Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Pazar, Haziran 11, 2006

Izgara Mantar


Geçenlerde Tülin, balığın ardından bu mantarları fırınlayıp güzel bir salata yapmıştı balıkların yanına...
Porto bella dedikleri bu büyük boy mantarlardan almıştık biz de. Ama fırının 6 tanecik mantar için ısınmasını bekleyecek ne halimiz vardı ne de fazla vaktimiz. Alışverişten yeni dönmüş ve çok acıkmıştık. Açlığımızı dindirecek çabucak bir yemek olmalıydı. Böyle durumlarda alel acele yapılan yemekler neden çok başarılı olur? Belki de çok başarılı olmasa bile insan çok acıkmış olduğundan mı çok "tatlı" gelir? Artık hangisi doğru bilinmez. O gün, işte böyle bir tarif çıktı ortaya, biraz da mecburiyetten :)

En önce bir tencere su kaynatıldı, makarna haşlamak için. Ardından da mantarlı sos hazırlandı. Peki ya mantarlar, onlar da zeytinyağlanıp beklediler sıralarını...


Mantarlı Sos için:
  • 1 büyük kuru soğan
  • 4-5 kırmızı, yeşil biber
  • 3-4 olgun domates
  • 2 diş sarmısak
  • Mantarların sapları
  • Zeytinyağı, kara biber, kırmızı biber, tuz.
İnce doğranmış soğanla biberleri zeytinyağında kavurdum. Mantarların saplarını da ince ince halkalar şeklinde doğrayıp tavaya ekledim. İyice kavrulduklarında 2 diş dövülmüş sarmısağı, biraz karıştırdıktan sonra da rendelenmiş olgun domatesleri de ekledim. Çok iyi kavruldukları için domates suyunu çekinceye kadar mantarlar da pişmişti. Tuzunu, karabiberini ekledikten sonra ateşten aldım. Bu arada makarnalarımız da haşlanıyordu.

Sıra geldi sapları koparılmış mantarlara. Onları da ızgarada pişirdik :)

(Yeni evlendiğimizde Bahar'ın bize aldığı ızgarayı ne zamandır kullanmıyorduk.) Bir taraftan ızgara kızarken, ben de mantarları yağladım. Minik bir kasede biraz kara biber, kırmızı biber ve tuzu biraz zeytinyağıyla güzelce karıştıp fırçayla mantarların iki yüzüne de sürdüm. Izgara yeterince ısınınca, mantarları aynı tost yapar gibi ızgarada pişirdim. Çok da çabuk pişiyorlar...

Artık herşey hazırdı. Önce haşanmış makarnalar geldi tabağa. Üstüne domatesli sos döküldü. Kenarına da mantar "burgerler" yerleştirildi. İşte çabucak bir öğle yemeği!
İyi ki Maya'nın mantarlardan yemesini planlamamıştık, onun yemeği vardı. Çünkü baharatını biraz fazla kaçırmıştım. Bizim mantarlar acılı kebap oldu! :)

Etiketler: , , ,

7 Comments:

Blogger DAMLA said...

Merhaba...
Ne güzel mantarlar öyle!!... Ama son resme bakıp rahatlıkla hamburger sanılabilirler :)

6/12/2006  
Blogger tata said...

Bu tam bizim aileye göre bir yemek, hemen bu hafta yaparim. Ellerine saglik.

6/12/2006  
Blogger munevver said...

Papatya,genelde böyle olur.Çarçabuk bir yemek yaparsın.Nasıl lezzetli olur.Bazen de özene bezene yaparsın.Bir şeye benzemez.Şu mantarcık ve makarnacıklar ne de güzel görünüyor.

6/12/2006  
Blogger Unknown said...

Papatya, Hani bildiğimiz kültür mantarı var ya... Onları iri iri doğrayıp biraz diri kalacak şekilde haşla. Hatta blanşe et yeter. Süz, borcama çıkar. Dövülmüş bol sarımsak, tuz zeytinyağ ve limon ile güzel bolca bir sos hazırla. Mantarları bu sosta bir gece beklet. Ertesi gün taze kıyılmış maydonoz ile masaya getir. Bakalım beğenecek misin? Pınar

6/12/2006  
Anonymous Adsız said...

Papatyacigim,

Yaptigin, gordugun ve bizimle paylastigin her sey gibi bu harika ogun de istah kabartici. Ama bu is boyle olmayacak. Biz galiba Giritten bir yer alip oyle rahat edecegiz. Yoksa su dogal lezzetlere, renklilige, cesitlilige baka baka bulunudugumuz yerden duydugumuz hosnutsuzluk gecmeyecek. Ac bir emlak ofisi. Yaz beni ilk siradan potansiyel musteri.

6/12/2006  
Blogger evcilkedi said...

Ellerine sağlık Papatya, ne güzel sofra bu böyle. Mantarları çok iştah açıcı bir biçimde kullanmışsın, acılı olması beni daha da cezbetti. Ne yazık ki bizim evde benden başka acıya rağbet eden yok. Afiyet olsun hepinize. :-)

6/12/2006  
Blogger Papatya said...

Sevgili Damla,
haklısın en son fotoğrafta mantardan çok hamburgere benziyorlar :) Aslında hata ettim, en son değil de en önce bu fotoğrafı yayınlayıp sonra da bilin bakalım bu ne diyecektim :)) Sevgiler...

Münevvercim,
özene bezene yaptığın yemekler nasıl utandırır bazen, hiç hatırlatma... Bir keresinde Yorgo'nun doğumgününe patates köftesi yapmıştım. Defalarca yaptığım bir tarifti. Ama o gün tavaya koyduğum her patateste bir delik açılıp içi tamamen boşalıyordu. *Çıldırmıştım!* Herbiri içi boş patates balonları olmuştu adeta! Öylece de konuldu açık büfeye. Ama en komiği de davetlilerden biri: "herşey çok güzeldi ama en çok patates toplarına bayıldım" demez mi?!?! "Yaa yaa" demiştim içimden, "tarifini versem de, valla yapamazsın böylesini!" :) Şans işte!

İnşallah dener de beğenirsiniz Tatacığım, nasılsa Almanya'da da bahçe sofraları ve barbekü sezonunu açmışsınız ;) Afiyet olsun!

Sevgili Pınar,
mantar tarifin için sağol. Aslında ben mantar fanatiği sayılmam. Yeni yeni alışıyorum desem yalan olmaz. O yüzden mantarlı değişik tarifleri denemeye açığım. Hele sarmısağı bol bir sosla ise, hayır diyemem :)

Handecim çok yaşa! :D
Kahkahayla güldürdün beni inan ki...
Bu iş demek böyle olmayacak, n'apsak o zaman. Arada bir charter tutup da Girite mi getirtsek sizi? Hep birlikte önce pazara gider, sonra eve gelip aldıklarımızı pişirir, sonra da balkona çıkıp denize karşı yeriz hep beraber :)
Fikir nasıl? Ama charter, büyük sorumluluk. Sen en iyisi kendi tatilini ayarla, üst katta bir misafir odamız var. Orada seni ağırlayalım 1 hafta, ne dersin? :) sevgiler..

Tülincim, ben de seni andım bu mantarları yaparken... vakit ve guruldayan midemiz sıkıştırmasaydı senin fırınladığın gibi yapacaktık da.. işte, bu kez aceleye geldi bu çıktı ortaya :) Bak bu sene Girit'e gelmek için yeni 1 bahaneniz daha var, o kadar da korkulacak kadar sıcak geçmiyor. Sen bi daha düşün bu yaz Girite gelmeyi ;)
Öpüyorum...

6/12/2006  

Yorum Gönder

<< Home