Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Salı, Mayıs 30, 2006

Şimdi tam Kapari zamanı

Yıllar önce yine böyle bir Mayıs sonuydu. Hanya'daki arkadaşımız Konstantin'i ziyarete gitmiştik. O gün, kapari hakkındaki bütün düşüncelerimi değiştirecek bir deneyimim olmuştu. O ana kadar marketlerden aldığım küçücük kavanozlardaki kaparilerin (yapay) tadı ve kokusu hiç mi hiç hoşuma gitmemişti. Fakat o gün, hoş bir sohbet eşliğinde yediğimiz öğle yemeğini toprak bir çanaktaki ev yapımı kapariler süslüyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum, bu yediklerim o kadar lezzetliydiler ki neredeyse tüm yemekleri bir kenara itip kapari dolu kaseyi önüme çekip bitirmek geliyordu içimden. Daha yeni yaptığı kaparileri ilk tadan bizdik ve beğendiğimize sevinmiş, çanağı tekrar tekrar doldurmuştu Konstantin. En alışılmış ve en yaygın olan, kaparinin daha çiçek açmamış goncalarının toplanıp turşusunun yapılmasıdır. Oysa o gün, yalnızca bu minicik goncalardan değil çiçekleri açılıp da geçtikten sonra geride kalan 'meyvelerinin' de turşusunu yapmıştı ki bu ömrümde ilk defa gördüğüm ve tattığım, isteseniz de marketlerde bulamayacağınız birşeydi. O kadar beğenmiştim ki sonraki günün programı belli olmuştu. Minicik goncalar açılıp da güzel çiçekler olmadan biz de toplayıp denemeliydik bunu evde yapmayı. Kayalıklarda kapari topladığımız gün, hava da öyle sıcaktı ki en sonunda dayanamayıp kendimizi denize atmıştık. Bizim için çok değişik bir tecrübe olmuştu. Yaptığımız kapariler en az tattıklarımız kadar güzel olmuştu. Yemeğe gelen dostlarımıza gururla ikram edip, çok beğenenlere de giderken küçük bir kavanoz hediye etmiştik :)

Ama nedense bu ilk denemeden sonraki seneler kapari zamanını hep kaçırdım, aklıma geldiğinde artık goncalar kocaman olmuş ya da çoğu zaten çiçek açmışlardı. Fakat bu sene, yapmaya kararlıydım. Hem tadını çooook özlediğim, ne zamandır yemediğim için, hem de blogumda yayınlamaya değer, gerçekten ilginç bir tarif olduğu için... Tek mesele, kaparileri toplamaktı. Nereden ve - yerinde durmayan Mayacık da yanımdayken - nasıl toplasam diye düşünürken, dün kendiliğinden "bana bir torba ver de Spinalonga'dan kapari toplayayım" demez mi? :))

Böylece kaparilerime kavuştum!!! :)

O kadar sevinmiştim ki bu sevincimi paylaşmak için kaparilerin yapılmasını bekleyemedim. En azından bugün biraz olsun onlardan söz etmek istedim. Üstelik bu kez, elimde iki ayrı tarif var. Eski tarife göre işim daha kolay, öğleden sonra kavanozlara girmiş olurlar bile. Diğer tarif de, sevgili dostumuz Niko'nun dün gece bana telefonda verdiği, olması biraz daha zaman isteyen bir tarif. Ufaklık öğle uykusuna yatınca ben de kolları sıvayacağım. Öncelikle daha çabuk olan tarifi yapacağım. Detaylı tarif ve aşama aşama fotoğraflar da sonraki yazıda gelecek...

Siz de benim gibi şimdiye kadar tattığınız küçük kavanozlardaki *hazır* kaparileri hiç sevmediyseniz, kapariye bir ikinci şans tanıyın derim. İmkanınız varsa kendi ellerinizle toplayın, kendiniz yapın ve bir de böylesini deneyin...

Etiketler: ,

7 Comments:

Blogger gastronot said...

;D
Patacığım,
Ben de bir çok kişi gibi, hazır kapari turşusu sevmeyip, yemekten salatadan ayıklayanlardanım. Ama senin damak tadına güvendiğim için evde hazırlanana bir şans daha vereceğim. Ellerine sağlık...
bahar

5/31/2006  
Blogger Zeynep B. said...

papatya,
hep kavanozların içinde görmeye alıştığımız kaparinin bu derece yeşil ve zarif olduğu konusunda hiç bir fikrim yoktu !

5/31/2006  
Blogger evcilkedi said...

Tazesini bulabildiğin için çok şanslısın Papatya! Ben bir kapari delisiyim, salatalara, pizzaya, buğulamalara,
herşeyekoyarım. Hazırını şikayet etmeden yediğime göre, ev yapımı olanı beni mest edecek demektir:-) Ellerine sağlık şimdiden

5/31/2006  
Blogger tata said...

Ben de kapariyi heryerde kullanirim, tazesini, evde yapilmisini düsünemiyorum bile. Ellerine saglik, afiyetle yiyin.
Bizim Karaburunda duvar diplerinde hep büyür kimse bakmazdi, simdi kiymetlendi kapariler, Izmirde de güzel hazirliyorlar.
Sevgiyle öpüyorum.

5/31/2006  
Blogger Papatya said...

Baharcım ve Zeynepcim,
önceden fikriniz ne olursa olsun ev yapımı tazecik kaparileri denemekte fayda var, tatları onlar hakkındaki duygularınızı kesin değiştirecek ;)

Tülinciğim,Tatacığım (şükür kavuşturana:)
kapari sevenlerin olduğunu görmek ne güzel! İlk gün hiç yorum yapılmayınca her halde bu kapari konusu hiiiç ilgi çekmedi diye düşünmekten alamamıştım kendimi :)

6/01/2006  
Blogger e. t. said...

merhaba,
ben kaparilerin marketteki hazır turşularını bile seviyorum.Hemde çok.
keşke bizimde toplama imkanımız olsa :(
ellerinize sağlık. eminim çook lezzetlidir.
galiba mevsimi geçti ama bizimde tazesini temin edebileceğimiz bir yol biliyormusunuz. Ben turşu olarak değilde farklı şekillerde tatmak istiyorum. bildiğiniz tarif varsa, paylaşırsanız çok sevinirim.
sizi tanıdığıma sevindim.
sevgiler.
esma.

9/24/2009  
Blogger e. t. said...

merhaba,
ben kaparilerin marketteki hazır turşularını bile seviyorum.Hemde çok.
keşke bizimde toplama imkanımız olsa :(
ellerinize sağlık. eminim çook lezzetlidir.
galiba mevsimi geçti ama bizimde tazesini temin edebileceğimiz bir yol biliyormusunuz. Ben turşu olarak değilde farklı şekillerde tatmak istiyorum. bildiğiniz tarif varsa, paylaşırsanız çok sevinirim.
sizi tanıdığıma sevindim.
sevgiler.
esma.

9/24/2009  

Yorum Gönder

<< Home