Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Cuma, Ocak 25, 2008

Ispanaklı (ve Tofulu) Lasagna


Evde et yemeyenler olunca, çok sevdiğim halde lasagna'yı yıllardır yapmıyordum. Geçen gün Maya'mla birlikte 1000. kez Garfield'ı seyrederken o çok bayıldığı lasagnaları iştahla yiyişi bizi öyle imrendirdi ki... Lasagna yapayım mı? dedim kızıma. Baktım o da heveslendi. Bildik usulde yaptım. En başından sonuna kadar da ilgiyle izledi her aşamasını. Afiyetle yedik. Paketin kalanını da, artık kim bilir ne zaman yaparım diye düşünerek kaldırmıştım erzak dolabına.

Geçen gün tazecikler ıspanaklar getirmişti Yorgo, pazardan. Benim niyetim, burada yaptıkları gibi bol pirinçli Spanakorizo yapmaktı. (Bu arada, ıspanağın yoğurtla ya da başka süt ürünleriyle birlikte tüketilmesinin demir emilimini azalttığını öğreneli beri ıspanağı yoğurt yerine bol limon sıkarak ekşili yemeyi, börek yapacaksam da peynirle birlikte değil de yalnızca ıspanaklı yapmayı tercih eder olmuştum.) Aklımdan şöyle bol pirinçli, bol ekşili bir ıspanak geçiyorken, Yorgo'dan geldi fikir; "ıspanaklı lasagna yapsana!" diye :) Ispanak hamur işlerine çok yakışıyor zaten. Neden olmasın diyerek girdik mutfağa...

1 kilodan biraz fazla olan ıspanakların en çıtır filizlerini çiğ salatasını yapmak üzere ayırdım. Geri kalanlarını da güzelce yıkadıktan sonra, suyunu süzdürdüm. 2 tane soğanı ince ince doğrayıp zeytinyağında kavurduktan sonra doğranmış ıspanakları da ekleyip iyice kavurdum. Madem ki süt ürünleriyle birlikte yemeyeceğiz o zaman içine peynir yerine, soyanın peyniri diyebileceğimiz tofuyu koyma fikri de eklenince bizim lasagna demir açısından çok kuvvetli oldu :)

Lasagna makarnaları, şu önceden pişirmek gerekmeyenlerdendi. Ama sıra, beyaz sosunu yapmaya gelince, şimdi ne yapacağız? diye düşündüm. Şimdiye kadar yoğurtsuz, peynirsiz iyiydik de, "beşameli" de suyla yapsam herhalde Fransız aşçıları beni öldürürdü :)
O zaman da, imdadımıza Soya Sütü yetişti. Bildiğiniz beşameli inek sütü yerine soya sütü kullanarak yaptığınızı düşünün. Hiç yumurta kullanmadığımı da varsayarsak, bu durumda bizim lasagna vejetaryen olmakla da kalmayıp vegan oldu!

Benim lasagna yapışımdaki sıra hiç değişmiyor. Beyaz sosunu, renkli sosunu ve makarnaları fırın kabının yanına alıyorum. Yağlanmış kabın en altına biraz beyaz sostan yayıp üstüne ilk makarnaları diziyorum. Sonra renkli sostan (kıymalı, sebzeli, mantarlı, ıspanaklı vs.) bir miktar yayıyorum. Tofuyu çok yumuşak olduğu için ıspanaklı karışıma karıştırmadım. Peynir gibi dilimleyerek ıspanağın üstüne döşedim. Beyaz sos+makarna+ renkli sosun üstüne, tekrar beyaz sostan, üstüne yeni bir sıra makarna, tekrar renkli sos, beyaz sos, tekrar makarna.... böyle gidiyor. Olmasını istediğiniz kalınlıkta aynı sırada çoğaltmak mümkün. En üst sıradaki makarnaların üstüne de beyaz sostan koyup, peynir kullanıyorsanız peynir rendesi serpebilirsiniz. Beyaz sosunuz çok çok koyu kıvamda olmazsa, özellikle en üst sıradaki makarnalarınız da kurumuyor. Eğer koyu kıvamlı olduysa, belki de lasagna'nın en üstüne birkaç kaşık süt/soya sütü eklemekle de fırında kuruyup kabuk tutmamasını sağlayabilirsiniz. Bir ufak eklenti de, beyaz sosuna özellikle de ıspanaklı lasagna'da küçük hindistan cevizi (nutmeg) rendesi çok yakışıyor.

Biz beyaz sosun üstüne, kara susam serpiştirdik. Kara susam dediğim, çörekotu değil. Çinli malzemeler satan dükkanlarda bulmak mümkün. Görünüşü çörekotunu andırsa da tadı kesinlikle susam. Ispanağa da çok yakışıyor.

Önceden 180-200 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık yarım saatte, üstü iyice kızarıncaya kadar pişirmek yeterli oluyor.

Bir dahaki sefere, Mantarlı lasagna yapmayı deneyeceğim, kıymalı tarifimdeki kıyma yerine mantar kullanacağım ;)

Etiketler: , , ,

11 Comments:

Blogger yemek said...

Tofuyu denemedim ama soya sütünü severek tüketiyorum.
Benim gibi laktoz dayanıksızlığı olanlara güzel bir seçenek.
Lazanya çok güzel görünüyor, ellerine sağlık.

1/26/2008  
Blogger Isil Simsek said...

Sevgili Papatya,
ben de ne zamandir lazanya yapmak istiyordum, taa ne zaman aldigim bir paket dolapta öylece duruyordu.Senin tarifinle pişireyim onu, çok güzel görünüyor fotoğraflar. Ellerine sağlık :)

1/27/2008  
Anonymous Adsız said...

Ne kadar lezzetli görünüyor ellerinize sağlık.Biz ailece seviyoruz değişik tatları.Et tüketmediğimiz için soya kıyması kullanıyordum pek çok yemeğe.Çocuklarım da severek yiyorlardı.Ama soya ürünleri ile ilgili okuduğum yazılardan sonra çok endişelendim ve bir süredir kullanmıyorum.Çok ta üzgünüm.Hem besleyici olduğunu düşündüğüm hem de et kullanmadığım için yemek yaparken kurtarıcı bulduğum bir üründü.Acaba bu konuda bir bilginiz var mı?Yani eğer bir sorun yoksa eskisi gibi kullanmaya devam etmeyi çok istiyorum.Tekrar ellerinize sağlık.Değişik lezzetleriyle takip ettiğim bir blog olarak sık kullanılanlar menümde yeriniz!:)Sevgiler,

1/27/2008  
Blogger Oya Kayacan said...

Papatya'cığım, çörekotu ile çereotu arasındaki fark bu mudur acaba? Uzun zamandır kafama takıldı. Annemin mutfağında çereotu denirdi ancak susam değildi kesinlikle. Ne nedir acaba bir bilebilsem 8~{

1/30/2008  
Blogger Isil Simsek said...

dün akşam denedim bu tarifi. cok güzel oldu. tesekkürler ;)

1/31/2008  
Anonymous Adsız said...

lazanyanız çok lezetli görünüyor bende severim ıspağı ve hamur işine yakıştığını düşünüyorum ellerinize sağlık

2/01/2008  
Anonymous Adsız said...

Canım Papatya,

nefis görünüyor.. Bende sebzeli lazanya yapıyorum oldukçada severek tüketiyoruz.

Tofuyu severek tüketirim. ama geçenlerde gördüğüm soya sütünü elime alıp sonra geriye koyuyorum. Artık alıp denemeli...

Sıcacık sevgiler.

www.misssgibi.com

2/06/2008  
Blogger Papatya said...

Sevgili Lavantin,
Laktoz tüketemeyenler için, süt yerine soya sütünü kullanabileceğiniz gibi, tariflerdeki peynir yerine (aynı lezzete sahip olmasa da) tofuyu kullanabilirsiniz. Soyadan dolayı oldukça protein açısından da oldukça zengin bir besin.

Sevgili Işıl,
tarifi deneyip de beğenmiş olman inan ki beni çok mutlu etti. Afiyet olsun!

Sevgili Derin,
soya ürünleriyle ilgili en büyük derdimiz soyanın (ve mısırın) genleriyle en çok oynanan ürün olması ne yazık ki... Özellikle Amerikada durum çok ciddi boyutlarda. Soya fasulyelerini alırken organik ürünler satan dükkanlardan almayı tercih edebiliriz. Fakat soya kıyması/eti tüketirken işimiz biraz daha zor. Çünkü soya kıyması/eti üreticilerinin, öyle olsa bile ürün paketleri üzerinde GENLERİ DEĞİŞTİRİLMİŞ SOYADAN ÜRETİLMİŞTİR şeklinde belirtme zorunlulukları ne yazık ki yok! :( Belki gelecekte bu bir zorunluluk olabilir ama şimdilik böyle bir zorunluluk olmadıkça da tabi ki kimse bunu bilse de belirtmiyor. Kullanıcı da aldığı üründen hiçbir zaman %100 emin olamıyor...

Oyacığım,
çereotu denilen şeyler madem ki kesinlikle susam değildi diyorsun, o zaman çöreotunun bir başka (yerel) cinsi olamaz mı?
Benim kullandıklarımsa kesinlikle susam lezzetinde. Yalnızca siyah görüntüleri çörekotunu anımsatıyor ama lezzetleri kesinlikle değil.

Yurtdışı eğitim, teşekkürler...

Sevgili Zerrin,
Bir dahaki sefere soya sütüne bir şans tanı derim ;)

sevgiler,
Papatya

2/12/2008  
Blogger pinarbk said...

Çok lezzetli görünüyor. Hiç lazanya denemedim daha önce. rejime başlamadan önce güzel bir kaçamak için iyi bir tarif.

2/12/2008  
Blogger Hanife said...

Papatya'cigim,
Sana bir sorum ve tavsiyem olacak:)
Once sorum su, ne cesit tofu kullandin?? Ben bir kere denedim ve omlet yaptim tofuyla, sonrasinda eve almadim, hic sevilmedi cunku.

Mantarli lazanyaya biraz da kabak eklersen, yani mantari kavururken, cok guzel oluyor. Kabak ve mantar ikilisi hamur isine cok yakisiyor.
Lazanya cok nefis olmus.
Su kara susamlari da hic gormedim, ne enteresan degil mi?

2/22/2008  
Blogger Papatya said...

Teşekkürler Pınar,

Sevgili Hanife,
biz tofunun yalnızca 2 çeşidini bulabiliyoruz; biri daha sert olan diğeri de "silken" tofu dedikleri iyice yumuşak olan. Ben burada sert olanını kullandım. Sert derken kıvamı daha çok taze lora benziyor, yani o bile oldukça yumuşak, ama kolaylıkla dilimlenebiliyor. Yumuşak tofu da iyice krem peynir kıvamında... Tofunun tadına gelince, aslında çok da üzerinde konuşulacak bir tadı yok :) Son derece nötr bir lezzete sahip. Bu yüzden de isterseniz peynir yerine tuzluların içinde, isterseniz de krema gibi tatlıların içinde kullanmak mümkün. Tofuyu dilim dilim tavada kızartırken kızartacağınız yağa birkaç baharat ve biraz sarmısak eklemek hoş bir lezzet katıyor. Açıkçası ne eklerseniz onun tadını alıyor bu tofu.

Mantarlı lazanyayı daha deneyemedim ama kabak eklemek iyi bir fikir, teşekkürler..
sevgiler,
Papatya

2/23/2008  

Yorum Gönder

<< Home