Komşuda pişer bize de düşer

Eskiden evde pişenden yan komşuya tattırmak, sonra da tabağınıza koyulmuş yepyeni bir lezzetle bir gün komşunuzu kapıda buluvermek o kadar da ender bir şey değildi. Tabağınız elimde kapınızı çalıyorum... Bakalım bu size ne kadar tanıdık gelecek, komşuda pişenden size ne düşecek?!...

Çarşamba, Mayıs 17, 2006

Kabaklı Peynirli Tart

Dün ilk defa yaptığım bir tarifi, sizinle hemen dün gece paylaşmadığıma biraz da pişman oldum, çünkü bugün bizim pazarımız vardı ve ben daha da yorgunum... Sağolsun Mayacığın bunda katkı payı büyük. O kadar hareketlendi ki ya arabasından inivermiş yanımda buluyorum onu ya da ben soğan seçerken yandaki biberleri, domatesleri talan ederken... Aklınıza ne gelirse yaptı; muz yedi, karpuz tattı, zeytin çaldı, çilek istedi, kiraaaaaz diye bağırdı, şişme oyuncak Bugs Bunny istedi, aldık, eve gelinceye kadar 2 kez söndürdü. Daha boşalacak çoooooook enerji olduğu için dönüş yolunda bir de parkta oynadı. Eh, eve gelip yıkanıp, yemeğini yedikten sonra taş gibi yattı kaldı :) Babası da daha işten gelmediğine göre, birden meydan bana kaldı ama bende de hal kalmadı... Neyse ki tarif için fotoğraflar çekilmiş, herşey hazırlanmıştı. Geriye yazmak kalmıştı.

Bu geleneksel bir tarif değil. Bu kez komşu gazetelerden birinin haftasonu yemek ekinden bir tarif.

KABAKLI PEYNİRLİ TART
Hamur için:
250 gr. un
150 gr. tereyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta sarısı
50 ml süt

İçi için:
7-8 küçük koyu yeşil kabaklardan
(İzmir'de Girit kabağı diye satılır. Gerçi buradaki bütün kabaklar Girit kabağı, değil mi? :)
3-4 taze soğan
3 kaşık zeytinyağı
3 yumurta (ben bunlardan birinin sarısını hamuruna kullandım, içine 2 tam + 1 beyazı kaldı)
250 gr. krema (krema yerine 250 gr. kefir kullandım, hem daha sağlıklı hem daha hafif)
250 gr. gravyer peyniri (Yunan gravyerine en yakın kıvamda ve lezzette eski kaşar ya da yağlı tulum peyniri olabilir)
1 demet dereotu (ben biraz nane kullandım)
Tuz, karabiber, istenirse küçük hindistan cevizi rendesi.

Öncelikle hamuru yapıyoruz çünkü 1-2 saat buzdolabında bekletilmesi tavsiye ediliyor. İyice yumuşamış tereyağına tuzu, yumurta sarısını ve sütü ekleyip güzelce karıştırıyoruz. Elediğimiz unu yavaş yavaş dökerek hamur kıvamına gelinceye kadar yoğuruyoruz. Top gibi yapıp buzdolabında bekletiyoruz. Bu arada kabaklarımızı yarım daire şeklinde, taze soğanlarla dereotunu da ince ince doğruyoruz, peyniri rendeliyoruz.
Fırını 180 derecede ısıtıyoruz. Tart hamuru, buzdolabında yeterince bekledikten sonra çıkarıp merdaneyle biraz açtıktan sonra yağlanmış bir tart kalıbına döşüyoruz. (Çok kere tart yaptığımı söyleyemem. Acemisi sayılırım bu işin. Tariften mi yoksa benden mi kaynaklandı bilmiyorum, ama merdaneyle açarken hamurda çatlaklar oldu. Önce moralim bozuldu. Ama sonra baktım tart kalıbının içinde elimle düzeltebiliyorum. Piştikten sonra da hiç farkedilmiyordu bile...) Tartın üstüne çatalla delikler açıyoruz ki kabarmasın. Fırında 15 dakika kadar pişiriyoruz.

Tartımız fırındayken, kabakları zeytinyağında biraz yumuşayıncaya kadar kavuruyoruz. Büyük bir kasede yumurtaları çırpıp, içine krema (ya da kefiri), rendelenmiş peyniri, ince doğranmış taze soğanları, dereotunu ve kavurduğumuz kabakları ekliyoruz. Tuzu, karabiberi ve isterseniz birazcık da küçük hindistan cevizi rendesi eklendiğinde içimiz hazırlanmış oluyor.

15 dakika sonra tartımızı (bu aşamada fotoğrafını çekmeyi unutmuşum!) fırından çıkarıp, içine hazırladığımız harcı yayıyoruz. Acaba birşey unuttum mu diye biraz düşünüp - üstüne susam çok yakışır bence ama Girit'e döneli beri evde yok ve hep unutuyorum almayı... susam.gr sahipleri için çok ayıp di mi? :> - tartımızı fırına atıyoruz... Yaklaşık 40 dakika sonra pişmiş oluyor tartımız.

Etiketler: , ,

10 Comments:

Blogger gastronot said...

Canımcım,
tartın çok güzel görünüyor. Ne yalan söyleyeyim imrendim. Tart konusunda sana bir tavsiyem, aynı şey kurabiye için de geçerli, tart, kurabiye, kiş hamurunun ununu asla eleme hatta bırak topaklansın. Bir de tart ve kişi için, tüm malzemeleri robota koy. Kesik kesik bir kaç defa robotta çek hamuru. Böyle irmik gibi dağınık bir hamur olur sakin korkma. Robottan hamuru al, elinle hafifçe toparla, asla yoğurma... bir naylona sar disk şekline getir en az 2 saat en güzeli 1 gece dolapta beklet. Daha güzel olur.
öptüm

5/17/2006  
Blogger Papatya said...

Birtanem, imrendin mi? kusura bakma :( Tavsiyelerin için sagol canım, bu sefer biraz aceleye geldi, bir gece bekletemezdim. Bir daha ki sefere dediklerini uygularım. Gercekten hiç toparlanamayacak gibi bir kıvamda oluyor hamuru. Sen pirinç ununla tart hamuru yapabildin mi? Ben de öptüm!

5/17/2006  
Blogger gastronot said...

Evet evet, aslında tartlardada kabarma ve elastiklik istenmeyen özellikler olduğu için daha çok glutensiz unlar tercih edilebilir. Ben çok tatlı olarak pek sevmiyorum ama kişler hoşuma gidiyor doğrusu...
Ellerine sağlık

5/17/2006  
Blogger isil said...

Merhaba,

Internette bos bos dolasirken tanistim sayfanizla. Cok begendim sitenizi, hep takip edecegim.
Sevgiler
Isil

5/17/2006  
Blogger vintage biscuit said...

allahımm ne güzeell , çilek dışındaaa bi tariff var :))) hemde kabaklııı :))). süper bi görünüm bu eminim tadıda öyledir

5/18/2006  
Blogger Sibel said...

Papatyacım, yorgunluğuna rağmen iyi ki paylaşmışsın bu güzel tarifi. Maya'cığın pazar maceraları pek hoşuma gitti, güldüm okurken (bir de bana sor dediğini duyar gibiyim:) Benim de senin gibi pek fazla tart deneyimim yok, ama tuzlu tartlara bayılırım:) Eline sağlık!

5/18/2006  
Blogger Papatya said...

Hosgeldin Isil ve her zaman beklerim ziyaretime...

Vintage, dedim ya tartlar konusunda pek usta degilim, ama haklisin tadi guzeldi, bu kez basardim herhalde dedim kendi kendime...

Ah Sibelcim, sikayet de edemiyor insan, gozunun icine bakip da bir "Annnem!" dedi mi yelkenler suya iniveriyor ne yapmis olursa olsun... Daha cok gulmek istiyorsan bir de Maya'nin sayfasini oku da gor ne antika laflar soyluyor :)
mayacik.blogspot.com

5/18/2006  
Blogger acicikolata said...

Ben tartı soguk ve küp küp kesilmiş tereyagi ile ve bıcak ucuyla tık tık tık diye yoguruyorum, ekmek kirigi gibi oluyor pek fazla ellemeden sonra birazcik sut ile topluyorum. topak topak kalmasi ve tereyaginin fazla erimeyip aralarda zerreler halinde kalmasi cok guzel bir citirlik veriyor. aman ne devrik cumleler kurudm kusura bakma artık.

5/19/2006  
Anonymous Adsız said...

merhaba canım benimde buna benzer bi tartım var ama peynirli ellerine sağlık bugün sitenizi keşfettim çokk güzel ellerine sağlık buarada 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'mız kutlu olsun

5/19/2006  
Blogger Papatya said...

Tart hamuruyla ilgili detaylar konusunda tesekkurler, gayri ihtiyari...Her zaman ziyaretime beklerim.
Sen de sayfama hos geldin Dileks, her zaman beklerim.

5/21/2006  

Yorum Gönder

<< Home